Robotlarla yaşamayı öğrenmeye başlasak iyi olur.
Film gibi algılasak veya neler getireceğini tam kavrayamasak da robotlar yavaş yavaş kapalı mekândan sokağa doğru çıkmaya hazırlanıyorlar.
Endüstri devrimlerinin ilk üç tanesi 100’er yıllık arayla gerçekleşirken, dördüncüsü, otuz yılı bile beklemeden dünyamızın gündemine giriverdi. Daha da vahimi, dördüncüsünün üzerinden on yıl bile geçmeden, beşincisinden bahsedilmesi, işte bu, insanları çileden çıkartmaya yetecek gibi gözüküyor. Öyle ya her şeyin hazım süresi var; bu kadar kısa sürede bir, nasıl sindireceğiz? İki, kendimizi nasıl adapte edeceğiz?
Diyeceğim, bizler daha Endüstri 4.0’ı konuşurken, dünyanın bir yerlerinde 5.0’a geçiş hazırlıklarına başlanmış durumda.
Robotlaşmayı anlamak
International Federation of Robotics’in 2016 tarihli Dünya Raporu’nun, UNCTAD’ınGelişmekte Olan Ülkelerde Robotlaşma ve Sanayileşme (2016) başlıklı çalışması, sanayide robotlaşmayla ilgili.
Tabii bizdeki oranları henüz bilmiyoruz ama 2015’te tüm dünyada 1,6 milyon sanayi robotu kullanılmaktaymış. Yıllık ortalama yüzde 16’lık bir artışla bu sayının 2019’da 2,6 milyona çıkacağı öngörülüyor.
Raporda robotlaşma oranı, imalat sanayinde 10.000 (on bin) işçiye düşen robot sayısı olarak tanımlanıyor. Dünya ortalaması 70 civarında. Liste başında 530 ile Güney Kore yer alıyor. Japonya, Almanya ve ABD bu ülkeyi izliyor.
Robotlar, yapay zekâ alanındaki gelişmelerle birleştiğinde giderek daha “akıllı” hale gelmekte ve on yıl içinde robot üretim maliyetinin yüzde 20 düşeceği; ortalama verimlerinin de hızlanarak artacağı; Japonya, G. Kore, Almanya, ABD ve Çin’de “daha akıllı” robot kullanım oranının yüzde 8’den 26’ya çıkacağı yine raporda öngörülüyor.
Bütün dünyada emek verimliliğinde bir düşüş olduğu biliniyor.
Üzerinde ciddi çalışmalar da yapılsa, emek verimliliğini sürdürülebilir şekilde arttırmak çok mümkün olmadı, olmuyor. Bunun birçok sebebi var, kuşkusuz. Temel sebebi, insanların gittikçe mekanikleşmesi ve sonuç olarak buna duyusal reaksiyon göstermesi diyebiliriz.
Emek verimliliğinin düşmesi, sanayiye robotların girişini hızlandırıyor mu, diye de merak ediyor insan.
Kaldı ki “robotlaşmadan kaynaklanan verim artışı ve işsizlik” henüz istatistiklere yansımadı. Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda robotlaşma temposunun hızlanıp hızlanmayacağı insanların geleceği için oldukça önemli.
Çin, başı çekiyor
Rapora göre, gelişmelerin ipuçlarını, Çin’den gözleyebiliriz.
Çin, 2015’te “Made in China 2025” başlıklı bir sanayi stratejisi oluşturdu; “robot devrimi” bu stratejinin önde gelen bir öğesi olarak ilan edildi.
Bu “devrim”in ilk işaretleri daha önceden ortaya çıkmıştı: 2013’ten bu yana robot kullanımını en çok artıran ülke Çin. Rapora göre, 2019’da dünya robot stokundaki artışın yüzde 40’ı bu ülkeden kaynaklanacak. Böylece sanayide robot / işçi oranları bakımından Çin, beş yıl içinde Batı ekonomilerine yaklaşmayı planlamaktadır.
Çin’in bu hedefleri sadece “robot kullanımı”nı değil, devletçe desteklenen “yerli robot üretimini” de kapsıyor. 2016-2020 arasında yıllık robot artışlarında yerli üretimin payı yükselecekmiş: %31 → %50...
International Federation of Robotics’in 2016 tarihli Dünya Raporu’nun hesaplamasına yakından bakakarsak:
Emek maliyetlerindeki tasarruf (düşme), robot yatırımını kaç yılda karşılar? Bu hesaptaki amortisman süresi, robotlaşmanın ortalama verim artışlarını ölçer. Bir örnek olarak Çin’de elektrik kaynağında robotlaşmanın amortisman süresi veriliyor.
2010, 2015 ve 2017 ortalamaları hızla düşmüştür: 5,3 yıl → 1,7→ 1,3 yıl…
Rapor bu tempoya yaklaşan verim artışlarının diğer üretim süreçlerine taşınmasının dramatik sonuçlar yaratacağı belirtiliyor.
Peki, nereye doğru gidiyoruz?
Beklenen gelecek projeksiyonları şöyle:
· Kısa dönemde tek sonuç, hızla tırmanan işsizlik olacak.
· İşsizliğin artması da aslında ortaya birçok farklı problemlerin ortaya çıkmasına yol açacaktır.
· Robotlaşma dünya çapında emeğin pazarlık gücünü aşağıya çekecek olan ikinci ve ileriye dönük bir tehdit olacak gibi gözüküyor.
· Robotlaşmanın artması aynı zamanda üst nitelikli insanların yetişmesini gerektirecektir. Bu durumda mevcut eğitim sistemlerini de bir gözden geçirmekte fayda var.
· Kapitalizm aslında robotlaşmaya destek vererek emeğin metalaşmasını engellemiş olacak ve metalaşan emeğin yok olması da aslında uzun vadede yine kapitalizmi vuran bir sonuç üretecektir.
Robotlaşma liginde altta kalan ülkelerin durumunu ise hiç konuşmasak daha iyi.
Makale yazarı: Salih KESKİN
Sanayi gazetesinden alıntıdır.